Zirvede Satranç Taşları
Satranç Taşları Ağrı Dağı’nın Zirvesinde
“Olimpiyat ölümsüzleşti!”
5-13 Ağustos 2006 tarihleri arasında Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde ‘Dünya 16 Yaş Satranç Olimpiyatı’ gerçekleştirilmişti. 21 ülkeden 170 sporcunun katıldığı Olimpiyatta Ukrayna şampiyon olmuştu. Olimpiyatın öyküsüne ‘Doğubeyazıt’ta Olimpiyat’ başlıklı yazıda uzun uzun yer verilmişti. Doğubeyazıt 2000 m. rakıma sahip bir ilçemiz. 110 bin nüfusuyla Ağrı’nın en büyük ilçelerinden biri. Ülkemizin en büyük, en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’nın da (5137 m.) bu ilçemizde olması buranın önemini bir hayli artırır.
Olimpiyat mutlu sonla tamamlandı ama yıllarca unutulmayacak anılar da bıraktı ardından, hem bizler hem de katılanlar için. Olimpiyat sürecinde çözülmesi gereken pek çok sorunla, krizle karşılaştık, hepsini de çözdük. Hep kriz yönetecek, krizleri çözecek değildik ya. Güzel şeyler de oluyordu tabi ki.
Güzel şeyler
Olimpiyat sorunsuz devam ederken güzel şeylere de tanık oluyorduk. Katılımcılar yaşamlarından oldukça memnundu. Bulunduğunuz yerden 3000 m. daha yükseklikte, şapkanızı düşürecek kadar heybetli bir görüntü sunan Ağrı Dağı tüm görkemiyle pencerenizin önündeydi. Herkes bu eşsiz doğanın sunduğu ortamdan çok memnundu.
Boş kaldıkları her anda Ağrı Dağı’nın muhteşem güzelliğini yaşamaya çalışıyorlardı.
Günün her saatinde değişen dağ manzarası karşısında bol bol fotoğraf çekiyorlardı. Dağın kimi zaman buzlu tepesi bulutlar içinde görünmezken, kimi zaman da güneşin parlaklığıyla farklı bir güzelliğe bürünüyordu. Gecesi gündüzü bir başka güzel olan Ağrı Dağı, dolunay zamanında görülecek eşsiz bir manzara sunuyordu bize.
Çok önemli bir anı daha yaşadık bu süreçte. Türkiye Dağcılık Federasyonuyla Explorer Doğa Sporları Kulübü yönetici ve sporcuları bizimle aynı otelde kalıyordu. Hava koşulları uygun olursa Ağrı Dağı’na zirve tırmanışı yapacaklardı.
Dağcılar “Zirveye çıkılmazsa dağcı olunmaz.” derler. Dağa çıkarken doğanın ve meteorolojik koşulların getireceği zorlukları da bilirler. “Dağ izin verirse zirve yapabiliriz.” demeyi de ihmal etmezler.
Tırmanış 6 Ağustos günü, bizim ilk tur gününün sabahında başlayacaktı. Akşam vedalaştık, başarılar diledik. Sabahın erken saatlerinde, grup liderleri Atilla Çakır, Celil Şen ile sporcular Mustafa Arslankurt, Atilla Kara, Filiz Özdemir, Macit Tanyol, Gökhan Ensari, Frank Carlebur dört günlük zorlu yolculuğa başlamıştı.
Dağcılar için bir gelenek vardır. Uzun saatler hatta günler süren tırmanıştan sonra zirveye ulaşan sporcular ülkelerinin bayrağını, kurumlarının veya destekçilerinin flamalarını zirvede dalgalandırır. Bir de anı bırakırlar zirveye. Bu yolla tırmanışı ölümsüzleştirirler. Ya da aşağıdaki dünyanın önemli bir mesajını buzların arasına bırakırlar.
Dağcı grubuna bizim de bir de emanetimiz vardı. Bir ‘şah’ bir de ‘vezir’ taşı verdik. İki ‘TSF flamasını’ da yanlarına aldılar.
Zirvedeyiz!
Olimpiyatın 2. günü sabahında saat 8.45’te Atilla Çakır uydu telefonuyla beni aradı. Oldukça heyecanlıydı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte zirve tırmanışını tamamladıklarını bildirdi. Bu habere ben de çok sevindim. Aynı heyecanı ben de yaşadım o sıra.
Yanlarında götürdükleri TSF flamalarından birini, saat 8.20’de, zirveye diktiklerini Atilla Çakır, telefonda bildirmişti. İkinci flama da zirvede açılmış ‘zirve gösterilmişti’.
Yanlarında bulunan şah ve vezir taşlarını da Ağrı Dağı’nın zirvesine, buzların içine gömmüşlerdi.
Dünya 16 Yaş Satranç Olimpiyatı ölümsüzleşti!
Hava koşulları uygun olur da her şey yolunda giderse, ekip 10 Ağustos günü öğleden sonra aşağıda olacaktı. Öyle de oldu. ‘Zirve gören Federasyon Flamasını’ törenle teslim ettiler.
Ağrı Dağı’nda zirve gören Federasyon Flaması, Federasyon binasının girişinde, Atatürk rölyefinin yanında, şanlı Bayrağımızla birlikte hâlâ duruyor.
Fotoğraflar kendi arşivime aittir.
2 Şubat 2021
IA&IO Tahsin AKTAR
Yorumlar -
Yorum Yaz