Deneyimsizlik mi, Öngörüsüzlük mü? Biraz da 'Hiçlik' Üzerine
Deneyimsizlik mi, Öngörüsüzlük mü?
Biraz da ‘Hiçlik’ Üzerine
Boş işler, boş laflar… Güven, önce güven!
Uzaktan yapılan turnuvaların ardından, uzun bir aradan sonra, satranççılar salon yarışmalarında nihayet birbirine kavuştu. 2021 Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Satranç Şampiyonaları tamamlandı. Önce tüm sporcularımızı candan kutluyorum. Dereceye giren ve ulusal takım havuzunda yer almaya hak kazanan sporcularımıza da bu başarılarının devamını diliyorum. Sporcularımızın ailelerine, onlara sağladığı olanaklar için alkışın en büyüğünü yolluyorum.
Federasyonumuzu, her zaman olduğu gibi, organizasyon başarısından dolayı da kutluyorum. İyi ki yetişmiş kadrolarımız var. Tabi hakemlerimizi unutmuyorum. Harcadıkları emek için bir alkış da onlara.
Federasyonumuzun web sayfası ve sosyal medyasında yer almasa da pek çok paylaşımcının dikkatinden kaçsa da kutlamalara önemli saydığım bir durumu katmak isterim.
Tam puan
Şampiyonada, 24 grupta, sadece 3 oyuncu yarışmayı tam puanla bitirme başarısını gösterdi. Bu oyuncularımızı da gösterdikleri emek ve çabadan dolayı ayrıca kutluyorum.
101 oyuncunun yer aldığı 7 yaş genel grubunda, İstanbul’dan Ali Poyraz Uzdemir 9 tam puanla birinci oldu. Ali yarışmaya 92. sırada başlamıştı. (*)
10 yaş genel grubunda 100 oyuncu vardı. Bursa’dan CM Yağız Kaan Erdoğmuş da yarışmayı 9 tam puanla grubunda birinci bitirdi. Yağız yarışmaya da birinci sırada başlamıştı.
18 yaş genel grubunda 19 oyuncu yer almıştı. İzmir’den FM Işık Alparslan birinci sırada başladığı yarışmayı 7 tam puana yine birinci sırada bitirdi.
Tur sayıları
Federasyon web sitesinde yer alan şampiyona verileri incelendiğinde yeğlenen tur sayılarıyla son sıralamayı anlamlandırmanın güç olduğu görülecektir. Yarışmaların yönergesi yayınlandığında oyunların 7 tur olarak oynanacağı duyurulmuştu. Teknik toplantı öncesinde de bazı yaş gruplarında oyunların 9 tur olarak oynanacağı yeniden belirlendi.
Yarışma yönergelerinde bir madde yer alır her zaman, bu yarışmanın yönergesinde de olduğu gibi. “Katılıma göre tur sayısını ve eşlendirme sistemini değiştirmeye başhakem yetkilidir. Değişiklikler teknik toplantıda duyurulur.” (Bu anlatımın hatalı ve eksik olduğunu belirtmeden edemeyeceğim.) Her ne kadar teknik toplantıda duyurulmamışsa da bu yetkiye dayanarak bazı yaş gruplarında tur sayısı 9 tur olarak düzeltildi. Ne olmuştu da oyunların 9 tur olarak oynanmasına sonradan karar verilmişti? Beklenenden çok daha fazla mı katılım olmuştu da bu düzeltme yapılmıştı?
Şimdi “Ne var bunda, olmuş bitmiş, oynanmış. Herkes memnun.” diyenler olacaktır. Bir kısım çevrelerden ve federasyon yönetiminden de konuya böyle bakıldığını biliyorum. Ben de bir şey demiyorum. İyi ki bazı yaş gruplarında oyunlar 9 tur olarak oynanmış. Değinmek istediğim işin başka bir yanı.
Onca yıldır bu yarışma yapılır. Her yıl tur sayılarının yetmediği, yarışma sonunda pek çok eş puanlı oyuncunun ortaya çıktığı, birbirleriyle dahi oynamadan eşitlik bozma yöntemiyle sıralamanın belirlendiği söylenir durur. Bunu söyleyenler kendilerince haklıdırlar da. Tur sayısının artırılması gerektiği savunulur. Bu yıl da benzeri durumların bazı gruplarda yaşandığını söyleyebilirim. Bu sorunların önüne tur sayısını artırmakla geçilemeyeceğini açıktan söylemeliyim.
Yeğlenen tur sayılarıyla son sıralamayı anlamlandırmanın güç olduğu örnekler şöyle sıralanabilir:
- 8 yaş kız grubu 60 oyuncuyla oyunlar 7 tur aynanmış. Yarışmayı 6 puanlı 2 oyuncu eş puanla bitirmiş. 1. ve 2. olmuşlar. Bu oyuncular birbirleriyle oynamamış. Yani tur sayısı yetmemiş.
- 12 yaş genel grupta 102 oyuncu var ve oyunlar 9 tur oynanmış. 7,5 puanlı 2 oyuncu eş puanla 2. ve 3. olmuş. Bu oyuncular da birbirleriyle oynamamış.
- 12 yaş kız grubunda 36 oyuncu var ve oyunlar 7 tur oynanmış. 5,5 puanlı 2 oyuncu eş puanla 2. ve 3. olmuş. Bu oyuncular da birbirleriyle oynamamış.
- 13 yaş genel grupta 74 oyuncu var ve oyunlar bu grupta da 7 tur oynanmış. 6 puana sahip 2 oyuncu 2. ve 3. olmuş. Bu oyuncular da birbirleriyle oynamamış.
- 15 yaş genel grupta, oyunlar, 63 oyuncuyla 7 tur olarak oynanmış. Bu grupta da 6 puana sahip 2 oyuncu 2. ve 3. olmuş. Bu oyuncular da birbirleriyle oynamamış.
- 16 yaş genel grupta 52 oyuncu varken, oyunlar bu grupta da 7 tur olarak oynanmış. Bu grupta da ilginç bir derece paylaşımı ortaya çıkmış. 6 puana sahip 2 oyuncu 1. ve 2. olmuş. Ne yazık ki bu oyuncular da birbirleriyle oynamamış.
Deneyim ve öngörü
Şu var ki; madem tur sayısı artırılıyor, bazı grupların oyuncu sayılarının birbirine çok yakın olmasına karşın, bu gruplarda oyunlar neden 7 tur olarak oynanıyor? “Yarışma programını 9 tur oynanacak biçimde yeniden planlayabiliyorsanız o grupları da neden 9 tur oynatmadınız?” sorusunu yüksek sesle soruyorum yanıt veremeyeceklerini bilsem de.
Planlamada ortaya çıkan bu yeğlemenin adı ‘deneyimsizlik midir’ yoksa ‘öngörüsüzlük müdür’? Bunu yanıtlamakta zorlanıyorum doğrusu.
Boş İşler
Yıllarca eşlendirme, eşitlik bozma ve tur sayıları üzerine yazılar yazdım. Eleştiriler yaptım, yazılarımda öneriler de sundum. Ama federasyonumuzun anlayışı önerilere kulak tıkamaktan yana oldu her zaman. Sayın Başkan kendi sosyal medyasında, yarışma sırasında yaptığı bir paylaşımında aynen şöyle diyordu: “… boş işlere, boş laflara harcayacak zamanımız yok!” Bu sonuçlar ve ortaya çıkan tabloya ‘boş işler’ demek ne kadar doğru olur? Asıl bunlara zaman ayıracak, kafa yoracaksınız. Bu ve benzeri konular boş iş değildir. Bunları dile getirenler de ‘boş laf’ söylemiyor. Yapılanlara güvenmek, önce güven duymak istiyorum.
Hiçlik
Hemen her gün koşuk biçimde satranç ailesine seslenirken “Lütfen bakın, ne güzel gençlerimiz, ne muhteşem sporcularımız, ne güzel velilerimiz var bizim.” diyordu sayın Başkan. Bir başkasında da kendisi gibi düşünmeyen, aynı görüşleri ve çözümleri paylaşmayanları, eleştirenleri de ‘Hiçlik’ işaret zamirini kullanarak bir anlamda ‘yok sayıyordu’. “Hiçliklere, kötülüklere harcayacak zamanımız yok!” Kaldı ki hiçlik felsefi bir kavramdır. Sayın Başkanın bunu bilerek söylemiş olduğunu düşünmüyorum. Yazılarını başkalarının kaleme aldığını düşünüyorum. Ama öyle de olsa bir kez anlamına vararak okunmaz mı? Söyleminde çelişkiye de düşüyor ayrıca. Çünkü karşınızdaki hiçse bunu söylemekle önce varlığını kabul ediyor sonra da yok sayıyorsunuz. Ağır oldu bu niteleme, çok ağır.
Sayın Başkan söyleminin nereye varacağını kestirememiş anlaşılan. “Hiç olmak, sahip olunan ‘her şeyi vermektir’. Verdiğin şey senin olur. Her şeyini veren birisinin hiçbir şeyi kalmaz, işte ancak o zaman her şeye sahip olur.” Tabi söylemin bu yanı tasavvuf kültürüne ait bunu da bilmek gerek.
Sayın Başkan yine bir söyleminde: “Yaş Gruplarını daha güzel düzenleyeceğiz. Sizlerden aldığımız güç ile yolumuza devam edeceğiz.” diyordu. Her söyleminde etkinliği ne kadar güzel düzenlediklerine, herkesin ne denli memnun kaldığına yer verirken; örneğin, Yağız, Ediz, Baver ve Ali Poyraz gibi yetenekli çocuklarımız için bugüne değin neler yapıldığını, onların sportif gelişimlerine neleri kattıklarını da anlatmasını beklerdim.
(*) Ali Poyraz Uzdemir’in bu başarısı beni yıllar öncesine götürdü. 2005 yılı Yaş Grupları Şampiyonası 10 yaş altı grubunda (o tarihlerde yaş grubu böyleydi) her tur sonunda sıralama listesini elime aldığımda aynı isim listenin başında yer alıyordu. 2., 3., 4., tur hep aynı oyuncu. Kim bu oyuncu tanımıyoruz. IA Selçuk Büyükvural hocasıyla (Sezer Azgın) birlikte oyuncuyu buldu getirdi. Oyuncu Sivas’tan geliyordu. 8 yaşındaydı ve ilk yarışmasıydı. Sevindik böyle bir yeteneğimiz olduğu için. Yarışmayı da yine birinci bitirdi. CM Atilla Köksal Yüksel’i o yarışmada tanımıştım.
Fotoğraflar haber amaçlı olarak TSF web sitesinden edinilmiştir.
5 Eylül 2021
IA&IO Tahsin AKTAR
Benzer Makaleler
Yorumlar -
Yorum Yaz