Kazara Dokunma
Kazara Dokunma
Kaza eseri olduğunu anlamak kolay mı?
“Genç oyuncu piyon taşını eline alarak hamle yapmak üzereyken, bundan vaz geçerek, at taşıyla bir taşı alarak hamlesini tamamlamıştı. Rakibin dokunulan taşla ilgili başvurusu da bir sonuç getirmemiş, hakem at hamlesini geçerli kılmıştı.
Oyunlar canlı masada yayınlanırken olay tüm açıklığıyla kapalı TV yayınında da gösteriliyordu. Böylesi kanıtların ortada olmasına karşın hakem oyuna devam edilmesi yönünde kararını çoktan vermişti…”
Konuyla ilgili videoyu izleyenler “Piyonu eline alıp sonra bırakıyor. Durum açık seçik bu kadar ortadayken, hakem nasıl olur da dokunulan taşa el atmaz?” diyordu. “Dikkatli bakarsanız, oyuncu piyonu at hareketi gibi oynayarak hamle yapmaya kalkışmıştı. Piyonu kaza eseri eline aldığı çok belliydi” yönünde de savunu yapıyorlardı. Bir kısmı da “Çocuklar yalan söylemez. Hakem dokunulan taşla ilgili başvuruyu değerlendirmeliydi” demekten kendini alamıyordu.
Federasyonun lisans bilgi sisteminden hakem ve antrenör olduğu bilinen kişilerden de bu konuyla ilgili sorular yöneltildi. Örnek olayın videosu da Facebook’ta yayınlandığında benzer sorulara açık ortamda da yanıt verilmeye çalışılmıştı. ‘Dokunma’ üzerine çokça açıklama ve yazı olmasına karşın, bu konuya yeniden etraflıca değinme gereği duyuldu.
Dokunma
Dokunmayla ilgili kurallar 4. maddede anlatılır. Buna göre, asıl maddelerden birinde de kazara dokunmadan söz edilir.
Madde 4.2.2
Kaza eseri olduğu açıkça belli olan haller dışında, bir taşa yapılabilecek başka her türlü fiziksel temas, oynama amaçlı olarak değerlendirilir.
Bir taşa kaza eseri dokunma örneklerini burada vermeye çalışmak doğru bir yaklaşım olmayacak, aksi, hakem, sporcu veya antrenörler için kısıtlı örnekler olacaktır. Kurallar hakemlerin yetkin, adil ve tarafsız oldukları anlayışı üzerine geliştirilmiştir. Bu yönüyle; hakemin masadaki duruma tanık olması, hareketin tamamen kaza eseri olduğuna özgür iradesiyle karar vermesi gerekecektir. Hakem için uygulamanın böyle olması beklenir.
Uygulama
Örnek olayı irdeleyerek konuyu anlamaya çalışmak ve hakemin tutumuyla ilgili yargıya da sonrasında varmak gerekecektir.
- Oyuncunun rakibinin bir taşa dokunmasıyla ilgili olarak hakeme yaptığı başvurusunda; hakem oyuncuya “Dokundunuz mu?” diye sormalıdır.
- Oyuncu “Hayır dokunmadım!” diyorsa, oyuncuların dokunma eylemi üzerine uzlaşamadıkları açıktır. Hakem tanık olmadığı bu durum karşısında taşı ‘dokunulmamış’ kabul edecektir. Örnek olaydaki gibi oyuncunun yaptığı hamle kabul edilerek oyun böylece devam edecektir.
Hakem neden ‘dokunulmamış’ kabul eder?
Oyuncular bir taşa dokunma üzerine uzlaşıya varamıyorsa, bu yönde ortaya konulan sav harekete tanık olmayan hakem için sadece şüphe doğuracaktır. Bu basit şüphe üzerine hakemin bir taşa dokunma yönünde olumlu bir karar vermesi beklenemez.
Hukukta ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi vardır. Bu ilke; bir konunun kesin olarak aydınlatılamadığı durumlarda oluşan şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiğini anlatır. Aslında bu ilkenin varlığı ‘masumiyet karinesinin’ bir uzantısını oluşturur.
Dokunma üzerine oyuncular uzlaşamıyorsa, hakem “Hayır dokunmadım!” diyen oyuncuyu bu nedenle masum sayar. Taşı da ‘dokunulmamış’ kabul eder ya da etmesi beklenir.
- Hakemin “Dokundunuz mu?” yönündeki sorusuna oyuncu “Evet, dokunmuştum” yanıtını veriyorsa hakem, başka bir taşla yapılan hamleyi geri aldırtarak bu hamleyi yok sayacaktır. Oyuncunun dokunduğunu kabul ettiği taşla, madde 4.3.1’e göre, hamle yapmasını sağlayacaktır. Dokunulan taşla maddeler 4.3-4.4 kapsamında bir hamle yapamıyorsa, madde 4.5’e göre, oyuncunun geçerli herhangi bir hamleyi yapmakta serbest olduğu da gözden kaçmamalıdır.
- Hakemin “Dokundunuz mu?” yönündeki sorusuna oyuncu “Evet, dokundum ama kaza eseri oldu” diyorsa bu söz kabullenme anlamı taşır. Hakem madde 4.2.2’de yer verildiği biçimde hareketin açıkça kaza eseri olduğuna tanık olmadığı için, taşı dokunulmuş kabul ederek madde 4.3.1’e göre davranacaktır.
Bir satranç taşına kazara dokunma, oyuncunun bilerek değil bilinçsizce davrandığı durumda olur. Eğer oyuncu doğrudan oynama amacıyla davranmışsa kazara değil bilinçle davrandığı sonucu oluşur. Bir taşa kazara dokunma, oyuncunun ortaya çıkacak sonucu öngörmeden, özen göstermeden davranarak başka bir taşa yanlışlıkla dokunması olarak anlaşılmalıdır.
Bir de; oyuncunun bilinçli olarak taşa dokunabileceğini öngörmüş olmasına karşın, özenli davranmayarak telaş, acele veya başka nedenlerle bir taşa dokunmuş olması durumu da vardır. Hamle sırasında tahtanın bu özensiz hareketle bozulması, taşların dağılması durumunda olduğu gibi.
Tüm bu durumlarda, bir taşa kazara dokunulduğuna hakemin karar verebilmesi için satranç masasının başında olması ve ortaya çıkan duruma tanık olması gerekecektir. “Oyuncunun bu taşa dokunmuş olması oyunun gelişimi açısından bir düşünce doğurmaz. Ayrıca yaşamın olağan akışına, insan ergonomisine de aykırıdır. Dokunma kazara olmuştur” biçimindeki bir yargıya hakemler asla varmamalıdır. Bu tutum niyet okumaktan başka bir şey değildir. “Çocuklar yalan söylemez.” diyerek bir karara varmak da tehlikeli sonuçlar doğurabilecektir.
Belgeler varsa…
Hakemin satranç masasının başında bulunmadığı, harekete tanık olmadığı durumda dokunma savıyla ilgili olarak başkaca bir belge ve kayıt aranmaz. Madde 6.12.2'ye göre canlı yayınlar ve gösterim panoları bilgi amaçlıdır. Kural, bunların bir delil sayılmayacağını söyler. Oyuncular bu yayınları öne sürerek de bir savda bulunamaz. Başka oyuncular, antrenörler ya da oyun alanında bulunan başka birileri de bu durumu hakeme işaret edemez. Başkalarının kim olduğuna bakılmaksızın olayda tanık da kabul edilmez.
Örnek olayda da; masadaki oyunun canlı yayınlanıyor ve kapalı TV yayınıyla da durumun açıkça görülüyor olması belge ve kanıt niteliği taşımaz. Bu düşünceyle dokunma yönünde bir sav ileri sürülemeyecektir. Örnek olayda hakem doğru ve yerinde bir karar vermiştir.
İtiraz
Dokunulan taş savı üzerine hakem doğru bir karar vermişse yapılacak itirazın başhakem ya da itiraz kurulu tarafından başka türlü değerlendirilmemesi gerekecektir. Satranç masası başında dokunma eylemine tanık olmayan hakem, taşı dokunulmamış kabul ederek oyunu devam ettirirken, harekete tanık olmayan başhakemin ya da itiraz kurulunun vereceği karar ancak bu kararı veren hakemi onaylamak yönünde olmalıdır. Başkaca bir karar yeni tartışmalara yol açabilecektir.
Hakemin bu yönde hatalı bir karar vermiş olmasının anlaşılması üzerine dahi, oyun 5. maddede sayılan durumlardan biriyle bitmişse, başhakem ya da itiraz kurulunun artık bu konu üzerinde yeni bir karar üretmesi de düşünülemez.
Kurallar hakemlerin dokunulan taşı mutlaka görmelerini emretmiyor elbette. Örnek olayda olduğu gibi, benzer sorunların yaşanmaması için hakemler olanaklı olduğu sürece dokunulan taşı da görmeye çalışmalıdır.
16 Nisan 2022
IA&IO Tahsin AKTAR
İlgili Kaynak
İlgili Makaleler
Benzer Makaleler
Yorumlar -
Yorum Yaz