Federasyonun Başarısı
TÜRKİYE SATRANÇ FEDERASYONUNUN BAŞARISI !
Başarı varış noktası mıdır?
Federasyonumuz, bugün bir veya birkaç alanda ortaya çıkan girdiyi öne çıkararak bunların satranç bileşenleri için önemli bir değer oluşturduğunu anlatıyor.
Federasyonumuz anlık gelişmeleri, salt sporcularımızın elde ettiği madalyaları başarı olarak kabul ediyor ve bunu yansıtıyor, bunlarla da alkışlanmak istiyor. Yöneticiler alkışlamayanları öteliyor, kızıyor, söylenip-söylenip duruyor. Bu mudur federasyonun başarısı?
Başarı
TDK başarıyı ‘başarma işi’ olarak tanımlıyor. (Güncel Türkçe Sözlük.) Farklı bakış açılarıyla da başarı hakkında söz söylenebilir. “Başarı, kendi geleceğini ancak kendisinin çizeceğini bilmektir” diyenlerle “kaynaklarını başkalarının yaşamlarını iyileştirmek için kullanmaktır” diyenler haksız değildir. Bu yaklaşımları ‘gerçek başarı’ olarak sayanlar da az değildir.
Peki, ‘başarı’ nedir, ne/nasıl olursa başarıdan söz edilebilir? “Başarı nedir?” diye düşünmeden sürekli başka şeylerin peşinden koşuyor olmak, bunları öne çıkarmak mıdır başarı?
Sporda başarı
Başarılı olmayı, “kişinin yetenek ve yetişmesine bağlı olarak gösterdiği etkinliklerinin olumlu karşılığı, belirlediği hedeflerine ulaşması, rakiplerini arkada bırakması” olarak ele alabiliriz.
Spor, fizik ve ruh olarak rahatlamak için yapılır. Sporda başarı elde etmek yarışmada ‘birinci’ olmak biçiminde değerlendirilince fizik ve ruh olarak rahatlama artık arka planda kalır. Çünkü yarışmada sadece bir tane birinci olacaktır ve bu unutulur.
Sporcu zirveye ulaşamadığında, madalya alamadığında, kupayı elde eden takımın önemli bir sporcusu olamadığında, başarılı olarak görülmeyeceği söylenir. Bireysel bir spor alanı olan satranç sporunda, sporcuların kendilerinin belirlediği hedefleri doğrultusunda katıldıkları etkinliklerinde ne denli başarılı oldukları ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bireyi mutlu eden şeyin başkasını mutlu etmemesi derin gerçektir. Bireyin başarı vizyonunun, olasıdır ki, başkalarınınkine benzemiyor olması çok doğaldır.
Zamanını iyi yönetebilen, yaşamını doğru planlayarak yaşadığı dünyadan kendilerini soyutlamayan satranç sporcuları, katıldıkları etkinliği oluşturdukları kendi hedefleri doğrultusunda başarıyla bitirebilir.
Satranç sporcusunun aldığı eğitim, yoğun çalışma temposu ya da antrenmanlar tek başına başarılı olmasını sağlamaz, duygu ve düşünce sisteminin de eğitilmesi gerekir. Bu sayede de fiziksel ve ruhsal yönden gelişir. Kendi hedeflerini belirleyebilir.
Federasyonun başarısı
Federasyonumuz salt sporcuların elde ettiği madalyaları başarı sanarak, bu yönde davranarak hareket ettiğinde, başarılı bir spor federasyonu olmak için gerçekten arzu edilen yerde mi olacaktır? Buna inanarak “hayır!” demekten başka bir yanıt bulmak olanaklı değildir. Federasyonumuz hedeflerine ulaşmada yanlış yolda olduğunu fark ettiğinde, geçen zamanı boşa harcadığını söylemek de yanlış olmayacaktır.
Federasyonumuz başarıyı tanımlamazsa, hatalı görülen bugünkü yolu izlemeye devam ederse, sonunda tüm satranç bileşenleri, hayal kırıklığına uğrayarak mutsuz olacak, kendilerini ve temelde federasyonu başarısız bulacaktır.
Federasyonumuz sporda başarı için, başta yetişmekte olan sporcular olmak üzere, tüm sporcuların duygu ve düşünce sistemlerinin de eğitilmesini sağlamalıdır. Özellikle, yeni yetişen sporcuların fizik gelişimleriyle zihinsel gelişimlerinin sağlanması amaçlanmalıdır. Böylece kendileri için başarıyı tanımlamalarına olanak sağlanacaktır.
Salt başarılı bir etkinlik organize ederek, parklarda satranç oynayanların fotoğraflarını paylaşarak, hafta sonu 2 güne sığan AVM turnuvalarına olan ilgiyi öne çıkararak, düşük rating ortalamasına sahip uluslararası olarak adlandırılan etkinlikler düzenleyerek yaratılan etki ‘federasyonun toplam başarısı’ olarak sunuluyor. Böylesi göstergelerin varlığı federasyonun toptan başarısı değildir.
Hedefler
Bireysel olarak sporcularımızın elde ettiği dereceler ve madalyalar, ulusal takımların kaldırdığı kupalar tek başına federasyonun başarısı olarak değerlendirilemez. Bu başarılar federasyon için ancak ‘güdülemeyi’ artırır. Başarılı olmaları, madalya kazanmaları için sporcularımıza nasıl bir eğitim desteği sağlanıyor? Nasıl bir güdülemeyle başarım artırılıyor? Hangi teknik insanlarla çalışılıyor? Hangi eğitim yöntemleri uygulanıyor? Hangi ekol izleniyor? Kimse bilmez bunları. Bu soruların doğru yanıtları da yoktur.
Altyapı antrenörlerinin çabaları önemli olmakla birlikte, federasyonumuzun vizyonu sporcularımızı yukarıya taşımaya, ‘usta sporcu’ yetiştirmeye de uygun değildir. Federasyonumuzun usta sporcu yetiştirecek ‘usta teknik kadrosu’ da yoktur. Etkin bir katkı koymadan, büyük oranda ailelerin çabasıyla satranç eğitimi alan sporcularımızın elde ettiği başarıları federasyonun sahiplenmesi çok üzücüdür.
Federasyonun toplam başarısı, başta sporcu olmak üzere, antrenör ve hakemlerin yetiştirilmesiyle de sağlanan bütüncül eğitim ortamı sonucunda ortaya çıkacaktır. Öncelikle bunları sağlamak üzere; federasyonun tüm süreçlerdeki hedeflerini belirleyen, bu hedeflere ulaşmak için gerekli tüm kaynakların belirlendiği bir senaryo olan ‘master plan’ doğrultusunda belirlenen ‘federasyonun temel hedeflerine’ ulaşabilmesidir toplam başarı. Tabi ortada bir master plan varsa…
Başarı varış noktası değildir. Sadece bir yolculuktur. Başarının yolu, konuşmayı bırakmak ve yapmaya başlamaktır.
23 Ekim 2023
IA&IO Tahsin AKTAR
Yorumlar -
Yorum Yaz