Eş Puan ve Eleme Sistemi
Eş Puan ve Eleme Sistemi
“Bir oyuncuyu mu seçeceğiz yoksa birinciyi mi?”
Satranç yarışmalarının sonunda, madalya sıralamasında yer alacak oyuncular eş puanlıysa, eleme sistemiyle ek maçların yapılacağına yarışma yönergelerinde yer verilir. Yönergelerde, bu yönde, kimi zaman madalya sıralamasındaki tüm dereceler için kimi zaman da sadece birinci derecenin saptanmasına yönelik hükümler yer alır.
Son sıralamada eş puanlı oyuncuların olması durumunda ‘birinci dereceyi’ elde eden oyuncunun saptanması için eleme sistemiyle ek maçlar yapılacağı belirtilir. Birinci olacak oyuncu ‘şampiyon’ unvanını taşıyacağı için başka haklar da elde edebilecektir. Bu nedenle hesap yöntemleriyle değil oynayarak bu unvanı alması yeğlenir.
2024 Arzum Türkiye Kadınlar Şampiyonası yönergesinde yer alan hüküm de bu örneklerden biriydi. Ek maçlar yapılacaktı. Yapıldı da. Yapıldığı yarım yamalak haberlerle duyuldu. Ancak eleme maçları tamamlanmadan madalya töreninin yapıldığı haberi ortamı iyice karıştırmıştı. Hemen o sıra bir karışıklığın olduğu kulaktan kulağa yayılmıştı.
Yarışmanın öyküsü Karışıklık niyeydi? Yarışma sonunda son sıralamadaki ilk 4 oyuncu eş puanlıydı. Bu durumda yönergenin ilgili maddesine göre birinci oyuncuyu saptamak üzere eleme sistemiyle ek maçlar yapılacaktı. Önce yönergenin ilgili maddesini görmek gerek:
Yönerge madde 4.3.1
“Birinciliğin birden fazla sporcu tarafından paylaşılması halinde ek maç yapılacaktır. Ek maçlar TSF Eleme Sistemi Prosedürüne göre oynanır.”
Madde böyle yazıldığına göre madalya sıralaması olan ilk üç derece için maçların programı hazırlanmalı, maçlar buna göre yapılmalıydı. Böyle olması beklenen 2. tur oynanmış ama bronz madalyayı kazanan sporcunun belirleneceği 3. tur oynanmamıştı. (Böyle olduğunu federasyonun resmi web sitesindeki yarışma verilerinden anlıyoruz.)
2. tur sonunda birinci olan oyuncunu saptanmışken, başhakem diğer derecelerin yarışma sonrasında oluşan son sıralamadaki gibi olacağına karar vermiş. Ödül töreni de buna göre yapılmış. İtiraz da bu aşamada yapılmış. ‘Yetkisiz ilgililer’ yapılan itirazlara başhakemin doğru sıralama yaptığını belirtmiş. Bu sırada oyuncular kupa madalya ve sponsorun sunduğu özel ödülleri alıp çoktan yola çıkmışlar.
Öğrenildiğine göre yetkisiz ilgililer artan itiraz seslerine kayıtsız kalmamış. İtiraz kurulunun yapacağı işi yapmaya kalkmış, madalya sıralaması için yeni bir karar almış. Aldıkları yeni sıralama kararıyla bir ilke imza attıklarının da farkına varamamışlar. Eleme sistemine göre eş puanla 2 oyuncuyu üçüncü olarak saptamışlar. Olacak gibi değil ama öykü böyle…
Eleme Sistemi ve Eşlendirme
Ortaya çıkan öyküye bakılırsa; eleme sistemiyle yapılacak ek maçlar sonunda, eş puanlı gruptan ‘bir’ oyuncunun mu yoksa ‘birinci’ oyuncunun mu seçileceğine doğru karar verilemediğini anlıyoruz. Evrensel BİLGİN, Evrensel gazetesindeki makalesinde konuya yer verdiğinde “Eş puanlı gruptan 1 sporcu seçmeyle eş puanlı gruptan birinci sporcuyu seçme arkasındaki farkı bunca yıl sonra kim öğretecek?” demiştim, yaptığım yorumda. Ardından ne demek istediğimi soran çokça mesaj aldım. Yaşanan bir formasyon sorunuydu…
Öğretelim o zaman
Yönergenin diliyle, birinciliğin belirlenmesine yönelik vurguyla, eleme maçları yapmanın anlamı nedir?
Bir senaryoda son sıralamada en iyi puanda eş puanlı 2 oyuncu varsa bu oyuncular eleme maçı yaparak birinci ve ikinci derecelerin belirlenmesi sağlanır.
Başka bir senaryoda birinci oyuncu son sıralamayla tek başına belirlenmişken sonraki dereceleri oluşturacak oyuncular eş puanlıysa, yönerge hükmüne göre bu oyuncular için eleme maçı yapılmayacaktır. Eşitlik bozma yöntemleriyle oluşan son sıralama derecelerin belirlenmesinde kullanılacaktır.
Eş puanlı gruptan ‘bir’ oyuncunun seçimiyle ‘birinci’ oyuncunun seçimine yönelik maç programı benzer olmakla birlikte farklılık gösterir.
Örnek: 1
Son sıralamaya göre eş puanlı 9 oyuncunun bulunduğu gruptan 2 oyuncunun ulusal takıma seçilmesi isteniyor. Eşlendirmede oyuncuların çift sayıda olması gerekir. Eş puanlı oyuncu sayısına ulaşıncaya kadar seçilecek oyuncu sayısının katları gözetilir. 4, 8, 16 gibi. 9 sayısına ulaşacak kadar hayali oyuncu eklenir. Bu sayı görüldüğü gibi 16’dır. Ön eleme turunda ilk 7 oyuncu hayali oyuncularla eşlendirilecek, bu turda oynamayacaklardır. 8. ve 9. sıradaki oyuncular ön eleme turu oynayacaklardır.
Ön eleme turunda 7 oyuncu oynamamıştı, 1 oyuncu da ön eleme turu sonunda belirlenerek 8 oyuncuyla eleme turları başlayacaktır. İlk buluşmadan sonra oyuncu sayısı 4’e sonra da 2’ye düşecektir. Bu aşamadan sonra son 2 oyuncu için artık maç yapılmayacaktır. İstenilen de budur.
Örnek 2:
Son sıralamaya göre eş puanlı 4 oyuncunun bulunduğu gruptan birinci oyuncu saptanacak. (Gaziantep’te yaşanan Kadınlar Şampiyonasında olduğu gibi.) Eşlendirmede eş puanlı oyuncu sayısına ulaşıncaya kadar seçilecek oyuncu sayısının katları gözetilir. Seçilecek oyuncu sayısının katları 1,2,4 olacaktır. İlk tur sonunda oyuncu sayısı 2’ye düşecektir. 2. turda kazanan oyuncular birincilik için maç yaparken (kaybeden ikinci olacak), elenen oyuncular da üçüncü derece, bronz madalya için oynayacaktır.
“Kadınların Her Hamlesi, Her Adımda Başarı Hikâyesi!”
Federasyonumuz bu yılki şampiyonayı ‘Kadınların Her Hamlesi, Her Adımda Başarı Hikâyesi!’ özdeyişiyle gerçekleştirdi. Şampiyonada oyuncularımız için bunu gönülden söyleyebiliriz. Onların her biri ayrı ayrı bir değerdir. Ama federasyonumuz uygulamalarında bir başarı hikâyesi yazabiliyor mu bunu da sorgulamadan, yaşananları eleştirmeden geçmek doğru olmayacaktır. Federasyonun bunca yıllık geçmişine, bir kadın olan federasyon başkanın 20 yılı aşan yönetici deneyimine karşın yanlış oyuncularla ödül töreninin yapılması, eleme sisteminde eş puanla derece paylaşılması hiçbir gerekçeyle kabul edilemez.
2015 yılında da benzer bir durum yine Gaziantep’te ve yine Arzum Kadınlar Şampiyonasında yaşanmıştı. Eşitlik bozma maçında ilk geçersiz hamlesini yapan oyuncu o maçta yenik sayılmıştı. Başhakem maçta genel kurallar yerine yıldırım oyun kuralını uygulamıştı. (O tarihte yıldırım oyun kuralı da böyleydi.) Bu hata şampiyon olacak oyuncuyu değiştirmişti.
Bu örnekleri önüne alan federasyon sanırım artık Gaziantep’te yarışma yapmayacaktır (!)
Adının önünde ‘Türkiye’ yazan yarışmalarda, özellikle başhakem ve başhakem yardımcısının son derece deneyimli olması beklenir. Bunun yanında gözlemcinin de yarışmanın her aşaması için deneyim sahibi olması gerekecektir. Böyle olması beklenirken her nedense federasyon bu yarışmada gözlemci de görevlendirmemiş. Hal böyle olunca da yaşanan karışıklık kaçınılmaz olmuş.
Bu karışıklığa neden olan anlayışın sahipleri şimdi ne yapacak? “Yanlış yaptık,” diyebilecekler mi? Ya karar verme erkine sahip olanlar, onlar ne yapacak? Ödül töreninin fotoğraflarını yayınlayabilecekler mi? Bunu yapamayacaklarına göre ne yapmaları beklenir?
“Aklın başına gelince pişman olacağın bir işi sakın yapma!”
Mevlana
3 Nisan 2024
IA&IO Tahsin AKTAR
İlgili Kaynak
Yorumlar -
Yorum Yaz